Eğer sevgilinizle yan yanaysanız sorun yok ama ayrı şehirlerde, hatta ayrı ülkelerde yaşayan ve ancak elektronik mektuplarla sevişip koklaşan bir çiftseniz o zaman (elektronik) aşk mektupları aşkınız için gayet önemli. İşte bu zor yolda birkaç tüyo…
Birbirinizi görmeden de hissedebilmenin ipuçlarını biliyor musunuz? Eski romantik aşklar geçmişte kaldı belki ama sonuçta ortada hala bir aşk ve bunu anlatmak isteyen iki kişi var…
– E-posta yoluyla yaşanan ilişkilerde en büyük sorun, yanlış anlaşılmaktır. Vücut dilinizi kullanamadığınız, sesinizin tonunu ayarlayamadığınız için siz ak derken o kara anlayabilir. Onun için kullandığınız kelimeleri dikkatli seçin ve anlatmak istediğinizi uzun uzun açıklayarak anlatın.
– Başka bir sorun ona özene bezene yazdığınız o e-postayı sevgilinizin düzgün bir ortamda okuyamama ihtimalidir. Yani bütün gününüzü onun gözlerini düşünerek geçirdiğinizi anlattığınızın mektubunuzu patronunun önünde okuması e-postanın etkileyiciliğini azaltacaktır. Bu durumdan kaçınmak için e-postanızın konu bölümüne, ‘yalnızken ve beni özlediğinde oku’ ya da o anlamda bir şeyler yazabilirsiniz.
– Eğer sadece arkadaşsanız ve e-postalarda arkadaşlığınız yavaş yavaş duygusal bir ilişkiye dönüşme eğilimindeyse, bir anda heyecana gelip en son söyleyeceğinizi ilk başta söylemeyin. Başta bahsettiğimiz vücut dili ve tonlamanın olmayışı, ya da onun gözlerini görememeniz ciddi yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Bu yüzden aşkınızı itiraf edecekseniz bile aman yavaş yavaş edin. Her aşamadan sonra ondan cevap bekleyin ve tavrınızı onun cevaplarına göre şekillendirin.
– Unutmayın, siz ne kadar tedirginseniz karşınızdaki de o kadar tedirgin. Onun bu rahatsız halini en aza indirmek için elinizden geleni yapın; mesela onun e-postasını aldıktan sonra bir an evvel cevap yazın çünkü sizin için basit bir gecikme olsa da karşınızdaki bunu yazdığı şeylere karşı bir tavır olarak algılayabilir ve yine yanlış anlaşılmalar olabilir.
– Bazıları güzel ve romantik şeyler söylemekte zorlanabilirler, yani ağızları o kadar da iyi laf yapmaz. Sonuçta derdinizi acemice de anlatsanız, samimi olmanız büyük bir ihtimalle karşınızdakine yetecektir. Ona somut olaylar yerine duygularınızı anlatırsanız samimiyetinizi anlaması daha kolay olabilir.