İşyerinde çaresiz bırakma olarak tarif edilen mobbingin en güçlü ve en zarar verici yönteminin dedikodu olduğunu belirten uzmanlar, bunun nedenini dedikodunun yalan bile olsa bir kere duyuldu mu temizlenmesinin çok zor olmasına bağlıyor.
Uzman Psikolog Alanur Özalp, işyerinde çaresiz bırakma anlamına gelen ‘mobbing’in en güçlü ve zarar verici yönteminin dedikodu olduğunu çünkü dedikodunun yalan bile olsa bir kere duyuldu mu temizlenmesinin çok zor olduğunu belirtiyor.
“Hakkınızda bir dedikodu yayıldı mı sonrasında bin kişi gelip aksini söylese de o lekeyi temizlemek çok zor oluyor” diyen Özalp, kafalarda hep bir soru işareti kaldığını söylüyor.
İşyerinde dedikodu erkekler için ayak kaydırma aracı olabilirken kadınlar için daha çok kim ne giymiş, nereye gitmiş, kiminle berabermiş, o pahalı ürünü almak için parayı nereden bulmuş gibi konular etrafında dönüyor ve herkes için performans düşürücü etki yaratıyor.
Eğer ortamda dedikoduyu seven bir çalışan varsa diğerleri ‘Benim hakkımda da konuşuyor mu, söylediklerini nasıl öğrenirim, aksini nasıl ispatlarım’ diye çaba sarf etmeye başlıyor. Bazen bu önemsiz sayılan konuşmalar o kadar ileri boyuta varıyor ki karşı taraf için can yakıcı olabiliyor. Öte yandan dedikoduyu yapan da bu iş için büyük emek harcıyor, soruyor soruşturuyor ve bu çaba iş performansına olumsuz yansıyor.
Dedikodudan uzak durma tavsiyeleri
– Etrafınızda size en taze dedikoduları aktaran birisi varsa dikkat edin çünkü bir gün onun malzemesi olmamak için hep iyi geçinmeye çabalayacaksınız ancak yine de korktuğunuz başınıza gelecek. Bunu önlemek için bu tür insanlarla daha az konuşarak, onlara daha az bilgi aktararak aranıza belli bir mesafe koyun. Bir süre sonra onun da pes edip sizinle bağlantı kurmaya çalışmadığını göreceksiniz.
– Usta dedikoducular siz fark etmeden ağzınızdan laf alıveriyor. Hatta dedikodu yapılan bir ortamda ağzınızdan tek kelime çıkmasa bile kafa sallamanız söylenenleri onayladığınız şeklinde yorumlanıp kulaktan kulağa yayılabiliyor.
– Eğer siz dedikodudan uzak durmakta kararlıysanız bunu karşı tarafa net bir şekilde ifade etmeniz gerekiyor. Örneğin bulunduğunuz masada bir dedikodu dönüyorsa çok net olarak konuyu duymak istemediğinizi, bu nedenle masadan kalkacağınızı belirtmelisiniz.
– Bazı insanlara onlar hakkındaki düşüncelerinizi size darılacak diye net olarak ifade etmekten kaçınıp, kulağına gitmesi için başkalarına anlatıyor olabilirsiniz. Bunu yapmayın, çünkü söylediklerinizin birebir aktarılacağından emin olamazsınız ve o laf dönüp dolaşıp sizi haksız duruma düşürebilir. Herkese karşı açık olun ve söylemek istediklerinizi o kişiye yüz yüze bizzat söyleyin.
– Biraz kişilik özelliği biraz da genetikle ilgili olsa da dedikodu yapmak ailede de öğreniliyor. Eğer şu an yetiştirmekte olduğunuz çocuklarınızın üzerlerine vazife olmayan konularda konuşmasını, gelecekte birer dedikoducuya dönüşmelerini istemiyorsanız onların yanında siz de dikkatli olun ve dedikodu yapmayın.
– Dedikodu yapmaktan büyük bir haz duyuyor, diğer yandan da çok rahatsız oluyorsanız profesyonel destek almanızın zamanı gelmiş demektir. İlişkileri kopartan, bazen ölümcül zararlar veren dedikodudan kurtulmak için destek alarak daha sağlıklı ve güvenli ilişkiler kurabileceğinizi unutmayın.
– Eğer sevdiğiniz bir insanın fazla dedikodu yaptığını düşünüyorsanız onu nazikçe uyarın. Dedikodunun ona zarar verebileceğini ona yumuşak bir dille anlatın.
– Bazı kişiler dedikodu yapmaya hiç niyetleri yokken dahi farkında olmadan malzeme olacak bilgileri usta dedikoduculara kaptırabiliyorlar. Ve sonunda onların da adı dedikoducuya çıkıyor. Eğer siz de fark etmeden ağzından laf kaçıranlardansanız kendinizi kontrol etmeyi öğrenmeniz, yapamıyorsanız bu konuda destek almanız gerekiyor.