Kadınlar, çocuklarının arkasından “Lambayı söndürdün mü?”, “Muslukları kapamayı unutma!” diye bağırırlar. Anneler uyarılarında son derece haklı. Çünkü bu konunun çevre bilinciyle büyük bir ilişkisi var. 21. yüzyılın daha temiz, sağlıklı ve kalkınmış olması çevre sorunlarının çözümüyle yakından ilgili. Ve 2000’li yıllarda çevre sorunlarının çözümü için yapılacakların başında, kadınların eğitilmesi geliyor.
Yukarıdaki örnek gibi elektrik kullanımına karşı yaratılan duyarlılıktan, tarımda çalışan kadınların sulama tekniklerini iyi bilmesine kadar birçok konuda çevre bilincine sahip kadınlar için çalışmalar yürütülüyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Türkiye’nin ilk çevre uzmanlarından Nuran Talu ile görüştük…
“Kadının eğitimi”
“Dünyadaki en büyük çevre sorunu yoksulluk. Yoksulluktan da en çok kadınlar etkileniyor. Üretimin her aşamasında kadınların katkısı büyük, ancak kadınların kalkınmadan aldıkları pay erkeklere kıyasla çok az. Bu açıdan, kadınların eğitilmesi çok önemli,” diyor Nuran Talu.
Çevre ve nüfus politikaları ilişkisinin çok önemli olduğunu da söyleyen Talu, bununla ilgili uygulamaların nüfusu çok olan Çin’de yapıldığını, nüfus artışının özellikle işlenmiş topraklar üzerinde, doğal kaynakların sömürülmesi, ormanların ve temiz su kaynaklarının tüketilmesi, akılcı kullanılması anlamında değerlendirildiğini belirtiyor.
Kadınlar daha ilgili
Kamuda, çevreyle ilgili çalışan kadın sayısı bir hayliz fazla. Ancak bu daha çok kadına ikinci iş gücü olarak bakılmasıyla ilgili. Çünkü maddi kazanımları diğer alanlara oranla çok düşük.
Talu, ‘çevre sorunlarından kadınların birebir etkilendiklerini, bunun için daha yakından takip ettiklerini’ söylüyor. Çevre projelerine kadınların katılımı için mikro-kredi mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini, mikro-kredi uygulamalarının da pilot olarak Türkiye’de bazı kadın sivil toplum kuruluşları tarafından uygulandığını da belirtiyor.
Bunun da kadının ekonomiye katılımı anlamında çok önemli olduğunu vurgulayan Talu, özellikle Güney ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde kadınlara çevre konularında özel eğitimler verilebileceğini sözlerine ekliyor.
Çevremizde neler oluyor?
– Her yıl 20 bin hektarın üzerinde orman alanı yok oluyor.
– Kamu alanlarının yüzde 80’i tahrip edildi.
– Sulak alanların yüzde 60’ı son 30 yıl içinde kurutuldu.
– Çayların büyük bir bölümü tarım arazisine dönüştürüldü.
-Akdeniz foku, yeşil kaplumbağa ve boz ayıların sayısı giderek azalıyor.
– Kuzeydoğu Anadolu’daki ılıman iklim yağmur ormanlarının sadece yüzde 12’si -ozulmadan günümüze kadar geldi.
– Büyük şehirlerde çevre katliamı küçük şehirlere nazaran daha fazla.