Sizi ne kadar sevdiğini her fırsatta dile getirmediği, kendinizi reddedilmiş ya da terk edilmiş hissettiğiniz halde onu hala sevmeye mi devam ediyorsunuz?
Yalnızlığa mahkûm olmaktan ölesiye korkuyorsunuz. Beraberliğinizin bitmemesi için akla gelebilecek her şeyi, hatta sizi memnun etmeyen şeyleri bile yapmaya hazırsınız. İlişkiniz yolunda gitmese de, aşkınızın her şeyin üstesinden geleceğine inanıyorsunuz. Partneriniz sizin idolünüz, onun için yaşıyorsunuz. Başkalarıyla konuşmadan karar alamıyorsunuz.
Yukarıdaki cümlelerin büyük bölümüne ‘evet’ yanıtını verdiyseniz, siz de etkin bağımlı diye tabir edilen insanlardan biri olabilirsiniz.
Aman dikkat!
Belki de bu cümleler size bir arkadaşınızı, bir tanıdığınızı ya da partnerinizi anımsatıyordur. Çünkü etkin bağımlılık, ilişkilerde son derece yaygın görülen bir davranış türü. İlişkinizde bu davranıştan izler görüyorsanız, kendinize şu soruyu sormalısınız: Size gerçekten âşık olduğu için mi, yoksa bağımlı olduğu için mi ikide bir iş yerinden telefon açarak gününüzün nasıl geçtiğini soruyor? Size gerçekten âşık olduğu için mi yoksa bağlandığı için mi varını yoğunu sizi memnun etmeye harcıyor? İnsanın birine bağlanmasının nedeni hiç şüphesiz onu sevdiği içindir. Tutkuyla sevdiği, gözünde yücelttiği kişiyi kaybetmemek için her şeyi yapar; çünkü bütün yaşamı bu ilişkinin etrafında dönmektedir.
Size bağımlılığını sözlerinden nasıl anlarsınız?
‘Evet, evet pekâlâ!’
Sizinle aynı fikirde olmadığını ifade etmiyor. Memnuniyetsizlik yaratmak istemediğinden her zaman başkalarının fikrine katılıyor. Kendisini mutlu etmeyen şeyler yapmasının tek nedeni var, başkaları tarafından kabul edilmek.
‘Senin sayende…’
Kişi kendisine fazla değer vermiyor. Dolayısıyla, başarılı olduğunda bunu başkalarına, sevdiği insana, çevresine, kısacası kendinden başkalarına mal ediyor. Ancak başarısız olursa, bu da başkalarının hatası, başına gelenlerden ötürü sorumluluğu hiçbir zaman kabul etmiyor.
‘Sen de istersen…’
Hayatıyla ilgili projelere kendi başına adım atamıyor, karar veya sorumluluk alma konusunda da başkalarına bağımlı. Dolayısıyla, yaşam deneyimleri ona insanlara nasıl güveneceğini öğretmemiş. Ne zaman birine güvense ihanete uğramış.
‘Sen benim idolümsün’
Karşısındakine bağımlı hale gelen bu kişinin özgüveni son derece zayıftır. Hayran olacak birini arayarak içindeki boşluk hissini gizlemeye çalışır. Varlığını diğerleri sayesinde ortaya koyuyor. Aynı zamanda, kendisini ona ilk kollarını açan kişiye bırakma eğiliminde; çünkü nihayet birinin kendisine ilgi gösterdiğini düşünüyor.
‘Senin için neler yaptığıma bir bak!’
Başkaları tarafından sevilmek uğruna, kendi ihtiyaçlarını bir kenara bırakarak, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.
‘Yanımda kal’
Terk edilme korkusu içinde. Yalnız kalmaktan korkuyor. Durmadan hayran olabileceği birilerini arıyor veya yaşadığı aşk ilişkilerine sürekli yenilerini ekliyor.