Epilepsi hastalığı yanlış tanınıyor

Epilepsi, beyni olumsuz etkileyen bir hastalık. Bu yüzden hastaların düzenli olarak doktor kontrolünde olmaları gerekiyor. Ancak uzmanlar epilepsi hastalığının yanlış tanındığını, bu yüzden hastaların yaşam kalitelerinin olumsuz etkilediğine dikkat çekiyorlar. Halk arasında sara olarak da adlandırılan ve her 100 kişiden birinde görülen epilepsi hastalığı, insan beyninin yüzeyinde yer alan hücrelerden anormal boyutta elektrik akımının yayılması sonucunda oluşuyor. Epilepsinin tedavisi günümüzde yüzde 70 oranında ilaçlarla yapılıyor. İlaçlara dirençli seçilmiş vakalarda ise cerrahi öneriliyor.

Yanlış bilgi yaygın
Acıbadem Hastanesi Kadıköy Nöroloji uzmanı Dr. Engin Deniz, hastalıkla ilgili yerleşmiş birçok yanlış bilginin bulunduğuna dikkat çekerek, ‘Bu hastalık bulaşıcı değildir. Hastaya soğan koklatmak, yüzüne kolonya sürmek yanlıştır. Nöbet geçiren kişinin kendisine zarar vermeyeceği bir pozisyonda tutulması, boğulmaması için çenesi kapanmadan ağzındaki lokma çıkarılmalıdır’ diyor. Dr. Engin Deniz, epilepsi hastalığının başlıca bulgusunun nöbet diye tarif edilen tablo olduğuna işaret ediyor ve ekliyor:
“Nöbet, etkilenen sinir hücresi grubunun veya gruplarının beyinde bulunduğu yere göre değişik belirtilerle gider. Bunlar şuur kaybı, kollarda ve bacaklarda kasılmalar, ani yere düşme, donup kalma, anlamsız ağız şapırdatması, bir yere bakakalma, veya ani öfke, taşkınlık gibi hissi belirtilerle gidebilir. Nöbet süresi 1-2 saniyeden dakikalarla ifade edilen süreye kadar çıkabilir.”

Neden olan faktör
Epilepsi 1 günlük bebekten yaşlı insanlara kadar her yaş grubunda görülebiliyor. Değişik nedenlerden kaynaklanabiliyor. Epilepsi bir kısım insanda beyinde yatan bir nedene veya vücuttaki hastalık, tuz kaybı gibi değişikliklerin beyni etkilemesine bağlı olarak oluşabiliyor. Dr. Engin Deniz, ‘Çok büyük bölümünde altta yatan bir neden bulunamamaktadır. Son zamanlarda genetik özelliğin giderek arttığı gözlenmektedir. Özellikle kafatasında kırık ve beyinde kanama ile giden travmalarda sara nöbeti görülme olasılığı daha yüksektir. Bunun dışında bunlar olmaksızın beyin sarsıntısı dediğimiz kapalı travmalarda da sara nöbeti görülebilir’ diyor.

Epilepsinin etkileri
Epilepsi hastalığının beyin üzerindeki etkileri 3 ana grupta değerlendiriliyor. Dr. Engin Deniz bu etkileri şöyle açıklıyor:
1. Epilepsi nöbetinin beyne etkileri: Nöbet esnasında beyinde aşırı çalışmaya bağlı nöronlarda hasar meydana gelebilir. Bu özellikle uzamış ve sık tekrarlayan nöbetlerde veya status denilen ve nöbetten hiç çıkılamadığı durumlarda görülür. Bir diğer durumda nöbet esnasında hastanın solunumunun durmasının neticesi oksijensiz kalmaya bağlı olarak beyinde kalıcı hasarlar meydana gelebilir.
2. Sara nöbetleri arasında beyne etki: Tekrarlayan sara nöbetlerinin psişik ve zeka durumunu olumsuz etkileyebileceği bilinmektedir.
3. Sara ilaçlarının beyne etkileri: Sara nöbetlerini durdurmak veya nöbetlerin tekrar etmesini önlemek için kullanılan ilaçların bir kısmının da beyne olumsuz etkileri olabilmektedir.

Tanı ve tedavi
Halk arasında yeterince tanınmayan epilepsi hastalığının tanısı nöroloji uzmanı tarafından konuluyor. Tanıda, hastanın veya yakınlarının anlattığı nöbet öyküsü, klinik muayene bulguları ve EEG denilen beyin elektroensefalografi bulgularının bir sentezinden yararlanılıyor. Dr. Engin Deniz, hastalığın tedavisinin temel olarak nöbetlerin ilaçlarla önlenmesine dayandığını söylüyor ve ekliyor: “İlaç tedavisine başlayıp başlamamak, hangi ilacın ne kadar süre ile kullanılacağı gibi konular uzmanlık alanına girer. Hastaların mutlaka bir nöroloji uzmanı takip ve kontrolünde olması en idealidir.”

Öneriler
Epilepsi hastalarına yaklaşım konusunda Dr. Engin Deniz şu önerilerde bulunuyor:
Kişiyi yere yatırın, elbiselerini gevşetin, tükürüğün dışarı akması ve rahat nefes alması için başı hafif yana arkaya çevirin. Mümkünse, başın altına yumuşak yastık konulmalıdır. Hastanın ağzına bir şey koymayın, çenesini açmaya çalışmayın. Ortamda bulunan ve zararlı olabilecek sivri, sert, sıcak cisimleri kaldırın. Üzerine su dökmeyin, uyandırmak için sallamayın, yüzüne vurmayın, kolonya, soğan gibi maddeler koklatmayın, ilaç vermeyin.

SİZ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

E-posta hesabınız yayınlanmayacaktır. Lütfen bütün alanları doldurun.