Cuma günü tatilin habercisi, kimileri için işi yavaşlatmak için fırsat. Pazartesi ise neredeyse büyük çoğunluğun takvimden çıkarmak istediği gün… Pazartesi sendromu, bahane mi? Yoksa özellikle ilgilenmesi gereken bir sorun mu? Uzmanlar bütün bu sorulara yanıt veriyor…
Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Uzman Psikolog Şencan Çıldır, iş hayatında karşılaşılan psikolojik ve ruhsal sorunlar ile pazartesi sendromu hakkında bilimsel açıklamalarda bulundu.
Cuma günleri işleri yavaşlatma eğilimi hangi faktörlerin etkisi ile ortaya çıkar?
Eğer iş maddi ve manevi anlamda tatmin vermiyorsa, bu da yavaşlamanın sebebi olabilir. Cuma günleri hafta içi çalışma günlerinin sonu olması itibariyle kişide bir yılgınlık ve yorgunluğun ortaya çıkması söz konusu. Hafta boyunca enerjisini ekonomik kullanamayanlar haftanın son iş gününde ister istemez yavaşlayacaklardır. Hafta sonunda da yeterince dinlenemiyorsa, motive de olamayacak ve işi yaparken ihtiyacı olan enerjiye sahip olmayacaktır. İşler yavaşlıyorsa çalışanların fiziksel ve ruhsal açıdan dinlenmeye ve motive edilmeye ihtiyaçları vardır diyebiliriz.
Cumayı da verimli ve eğlenceli bir güne dönüştürmek mümkün mü?
Bazı iş yerleri cuma günleri çalışanların giyimlerine serbestlik getiriyor ve isteyen istediği gibi giyinerek işe gidebiliyor. Bu cuma gününü daha sevimli hale getirebiliyor. Buna benzer düzenlemeler yapılabilir. Ayrıca cuma günü hafta sonu için plan veya organizasyon yapmak da işlevsel olacaktır.
Pazartesi sendromunu tanımlar mısınız?
“Pazartesi Sendromu” hafta sonu tatilinin ardından pazartesi işe/okula başlamakla ilgili isteksizlik ve mecburiyetin verdiği sıkıntı halidir. Ancak pazartesi sendromunu çözmek istiyorsa kabul edelim ki bu aslında pazartesi ile ilgili bir sorun değil, pazartesi sadece haftanın günlerinden biri… Bu günde karşılaşacaklarımız diğer günlerden çok farklı değil, ancak anksiyete uyandırıyor, bunun sebebi de pazartesi kelimesinin çağrıştırdıklarıdır. Birçok kişide sorumluluk duygusu, yeni gelen günün getireceği sorumlulukları ya da işle/okulla ilgili olumsuzlukları çağrıştırıyor olabilir. Örneğin; erken kalkmak, o gün yetişmesi gereken işler, teslim edilmesi gereken ödev… Genel olarak kişinin işiyle ilgili olumsuz ya da olumlu düşünce ve duyguları pazartesi sendromunun derecesini belirler.
Bu çağrışımın oluşmasında cuma yorgunluğu etkili mi?
Bu çağrışım aslında cuma gününden başlıyor ve pazar günü rahatsız edici hale gelerek tatil gününün tadını da çıkaramayabiliyoruz. Düşündüğümüzde hayatımızın büyük bölümünü iş yerinde çalışırken geçiriyoruz. Bize sadece yapmak istediklerimizi gerçekleştirmek için kalan zaman pazar günü ve bu günde ne yapacağımızı şaşırabiliyoruz genelde. Bu değerli gün bitti bitecek kaygısı ile huzursuz bir hale bürünebiliyor.
Belirtileri nelerdir? Başka bir ruhsal sorunun habercisi olabilir mi?
İsteksizlik, enerjisizlik, sabahları uyanamama, anksiyete (kaygı, endişe) belirtileri yaşanabilir. Bunlar mide bulantısı, kalp çarpıntısı, vb. olabilir. Bu saydıklarım ayrıca başka psikolojik rahatsızlıkların bazı belirtileri ile çakışıyor. Ancak o hastalığın olduğu anlamına gelmez. Ancak pazartesi sendromu, tükenmişlik sendromu veya depresyon yaşayan kişilerde de isteksizlik, enerjisizlik ve işle ilgili motivasyon kaybı gibi belirtilerin görüngüsü olabilir.
Kimlerde ya da hangi durumlarda daha sık görülür?
Günümüzde, dereceleri farklı olmakla birlikte bir çok kişide görülüyor. Ancak işle ilgili anksiyete yaşayanlar, yoğun sorumluluk duygusu hissedenler, performans kaygısı olanlar, çok yoğun çalışanlar ve iş yeri ile ilgili olumsuz yaşantıları olanlarda daha sık görülebilir. Ayrıca kişi hafta içinde kendine nasıl zaman ayıracağını ve dinleneceğini bilmiyor, zamanını iyi yönetemiyorsa pazarı takip eden pazartesi kabus olabilir.
Bu bahane midir?
Son zamanlarda o kadar çok kullanılmaya başlandı ki, kimin ne anlamda kullandığını ilk etapta anlamak zor olabiliyor. Ancak kişi yukarıda saydığımız belirtileri yaşıyorsa bu bahaneden çok gerçek bir problemdir ve yardım almayı gerektirebilir.
Neler yapılmalı?
Diğer haftadan ertelemiş olduğumuz işler de pazartesi sendromumuza katkıda bulunur. Bu yüzden pazartesi döndüğümüzde ayağımıza takılacak işleri bırakmamaya dikkat edebiliriz. Ancak en önemlisi pazar gününü bitti bitecek kaygısına kapılmadan kaliteli geçirebilmek. Ayrıca dinlenmek ve güzel vakit geçirmek için tek zamanın pazar olmadığını da hatırlayalım, bize zevk veren aktiviteleri yeterince dinlenmeyi tüm hayatımıza yayalım.
Pazartesiye hazırlık yapmak mümkün mü?
Pazartesi kelimesinin kişiye neler çağrıştırdığı önemli, pazartesi gününü zihnimizde rahatsız edici olaylar dizisinin başlangıcı olarak kodlamış olabiliriz. Bu çağrışım bağını anlayıp geçerliliğini sorgulamak olumsuz hislerimizi azaltabilir. Kendimize özel hafta sonu programları hazırlamak, iyi bir uyku uyumak ve pazartesinin zihnimizdeki kötü imajını silmek daha rahat adapte olmamızı sağlayabilir.
YORUMLAR (3)
bence şu kriz döneminde kimse, cuma oldu hadi işlerimizi pazartesiye bırakalım,pazartesi oldu aman bugün hiç çalışmak istemiyorum demesin işine dört elle sarılsın bence…
bazen banada oluyo bu tür şeyler..belki uzun süre sonra işe girdiğim için..yada iş yerinde bişi olduğunda hemen alınganlık gösterdiğim için..bazen korkuyorum yapamıycakmışım gibi geliyo nedense..sanırım buda hiç bilmediğim bi alan olduğu ve uzun bi aradan sonra işe başladığım için olsa gerek..ama zamanla hepsinin üstesinden gelicem umarım..yapıcam..bu sefer hemen pes etmiycem..helede böyle bir ortamda..herkes iş ararken ..ben işimden olmak istemiyorum..umarım herşey iyi olur benim için..
Öncelikle Merhaba.
Yazınızı dikkatle okudum.Ben 13 yıldır Jandarma Asb. olarak görev yapmaktayım.Ne zamanım belli ne mekanım.Mesai mefhumu gözetmeden çalışıyorum. Evime gelirken acaba beni bu gece ne zaman çağıracaklar diye sürekli huzursuzum. Geceleri uyusammı yoksa uyumasammı diye tedirginlik içindeyim. Beni rahatlatacak birşeyler varsa lütfen yazarmısınız.