L-Arginine, temel olmayan bir amino asittir. Vücut kendi üretmediği için yiyeceklerle alınmalıdır. Hipofiz bezi tarafından salgılanan büyüme hormonunun artışını ve salımını teşvik edebilir. Yaşlanırken büyüme hormonu devamlı düşer.
L-Arginine içeren yiyecekler; fındık, ayçiçeği ve susam tohumları, çikolata, popcorn (patlamış mısır), kuru üzümler ve kahverengi pirinçtir. Çocuklara ya da şizofrenili yetişkinlere L-Arginine vermeyin. Uçuğu artırmakla ünlüdür, bu yüzden uçuklu kişilerde de kullanmamalıdır. Çok yüksek dozları, kemiklerde deformasyonlara neden olabilir ve eklemleri genişletebilir.
Çalışmalar, L-Arginine tamamlayıcılarının, yanık yaralarına, ameliyat ya da yaralanma gibi travmalardan sonra oluşan yaralara iyi geldiğini ortaya çıkartmıştır. İnsan kan hücrelerini içeren çalışmalar, L-Arginine’nin doğal öldüren hücrelerin (önemli immün hücreleri) üretimini artırdığını göstermiştir.
ALFA hidroksi asitler (AHA’lar), ekşi süt (laktik asit), üzüm (tartarik asit), şeker kamışı (glikolik asit), elma (malik asit) ve narenciye (sitrik asit) gibi yiyeceklerde doğal olarak bulunan bileşimlerdir. Yara izlerini yok etmek ve yüzü soymak için dermatologlar tarafından kullanılmıştır. Bugün AHA’ların daha zayıf versiyonları, cildi nemlendirmek ve geliştirmek için tasarlanmış ürünlerde bulunmaktadır. AHA konsantrasyonları, yüzde 2-10 arasında derecelendirilir. Dermatologlar, yüzde 5 veya daha aşağısını güvenli bulur. Ancak, bazı insanlarda tahrişe neden olurken, bazıları daha yüksek düzeyleri tolare edebilir.