Hastalıklar için uygulanan koruyucu hekimliğin estetik cerrahide de uygulanmasıyla yaşlanmanın geciktirilebileceği belirtildi. Uzmanlar, hastalıklar için uygulanan koruyucu hekimliğin estetik cerrahide de uygulanmasıyla yaşlanmanın geciktirilebileceğini belirterek “kırışıklık, sarkma oluşmadan önlem alınırsa estetik daha başarılı olur” diyor.
Estetik cerrahi kadınların güzelleşmeleri ve yaşlılık belirtilerini ortadan kaldırmaları için önemli bir kurtarıcı. Ancak yaşlılık çizgileri ve kırışıklıklar yerleşince bunları düzeltmek daha da zorlaşabiliyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Plastik Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Karacalar, estetik cerrahide de tıptaki koruyucu tıp ilkesinin geçerli olmasının başarıyı artıracağını vurguluyor.
Dr. Karacalar, “Hastalıkların önlenmesi ile tedavi daha kolay ve ucuz hale gelir. Oysa hasta olduktan sonra tedavi süresi uzar, masraflar artar ve hastanın yaşam kalitesi bozulur. Aynı şekilde koruyucu estetik uygulamalar da deformasyon oluştuktan sonra düzeltilmesine göre çok daha avantajlıdır” diyor.
Hastalıklar için nasıl aşı ile korunuyorsa estetik cerrahide de birtakım tedbirler alınabileceğini belirten Dr. Karacalar, bu önlemleri şöyle anlatıyor:
“Biz buna koruyucu estetik adını veriyoruz. Yıllarca bekleyip deformasyon oluştuktan sonra estetik yaptırayım anlayışı doğru değil. Henüz deformasyon başlamadan, çevre organları bozmadan bir problem varsa o problemin üstüne giderek çözülmesi lazım. Mesela aşı bir koruyucu hekimlik hizmetidir. Aşının estetik cerrahide benzerleri vardır. Bunlardan biri olan botoks bir koruyucu estetik uygulamasıdır. Özellikle kötü kullanılan mimikler deformasyon nedenlerinden biridir.
Mimikler eşittir dinamik çizgilerdir. O halde mimiklerimizi doğru kullanmamız, onları kontrol etmemiz lazım. Konuşurken sürekli kaşını, gözünü oynatan insanlar vardır. Kimisi de mimiklerini hiç oynatmaz, bir başka grup mimiğini kötü kullanır, çok fazla mimik yoktur ama çene ucu kası sürekli kasılır. Bir başkası kitaplara, dergilere bakarken gözlerini kısarak bakar. İşte botoks mimikleri terbiye eder. Yüzde çizgiler çok oluşmadan, özellikle çok mimik kullanan biri koruyucu estetik önlemi olarak botoks yaptırabilir.
Bir başka koruyucu estetik yöntemi dolgudur. 30 yaşından sonra hücreler arasında bulunan jel azalmaya başlar. 40’lı yaşlarda ise iyice etkisini gösterir. Yüzümüzün yaşlanmasının nedenlerinden bir tanesi hücreler arası maddenin ve yağ dokusunun erimesi ve yer değiştirmesidir. O nedenle bazı kişiler için “bir gecede çöktü” denir. Oysa o 10 yıllık birikimin sonucudur. O nedenle 30 yaşından sonra kayıp olan yerlere dolgu takviyesi yapılırsa bu çökme olmaz.
Yine 30 yaşından sonra cildin damarlanması ve lekeler oluşur. Lekeler zaman içerisinde koyulaşır. O nedenle koruyucu estetik basamaklarından bir tanesi olan temel meyve asidi uygulamasının her yıl en azından bir kere yaptırılmasını öneriyoruz.
Meyve asitlerinden oluşan özellikle glikolik asit gibi asitlerle cildin ölü tabakası soyuluyor ve leke yapıcı hücreleri baskı altına alıyor. Son zamanlarda çok popüler bir uygulama olan askılar da özellikle yanağı ağır, sarkmaya meyilli olan kişilerde destek amaçlı koruyucu estetik tedavisi olarak uygulanır.”
Büyük memesi olanlar için küçültme ve kalçadaki fazla yağlar için liposuction uygulamalarının da koruyucu estetik uygulamaları kapsamında olduğunu söyleyen Dr. Karacalar, koruyucu estetik uygulamaları konusunda şu önerilerde bulunuyor:
“30 yaşından sonra yılda bir kür meyve asidini yaptırın. Yılda iki kez botoks, yılda iki kez dolgu, yılda bir kür yüzeysel mikrotraşlama yaşlanmayı geciktirecek ve deformasyonları azaltacaktır.”